Netanyahu, sen adını tarih kitaplarına yazdırmak istedin; biz seni vicdanların kara sayfasına kazıdık. Sen güvenlik dedin, biz mezarlara baktık. Sen barış dedin, toprağı kana buladın. Sen koruyorum sandın; biz çocukların ceset torbalarına sığmadığını gördük. Sen bir halkın korkusunu başka bir halkın mezarına dönüştürdün. Senin için zafer, enkaz üstünde konuşma yapabilmektir. Ama biz enkaz altındaki nefesleri duyuyoruz. Biz, ağlayan annelerin diliyiz, senin duymaktan kaçtığın feryadın yankısıyız. Sen kutsal olanı kalkan yaptın, kutsuzluğu yaymak için. Sen Tanrı'nın adına konuştun, ama ilahi olanı en çok sen kirlettin. Biz seni değil, yaktığın evleri, parçaladığın bedenleri hatırlayacağız. Adalet seni çağırdı, sen sırtını döndün. Ama bil ki, adalet dönüp seni bulur. Senin mahkemen insanlar olmayabilir, ama çocukların sessizliğinde kurulur gerçek yargı. Biz senin düşmanların değiliz, senin ayna yansımanız. Ne kadar kaçarsan kaç, biz seni vicdanında takip edeceğiz. Ve bir gün susturduğun herkesin sesi, senin üzerine çökecek. O zaman anlarsın: İyilik sadece ışıkta değil, karanlıkta da hesap sorar.