Ana Sayfa - Manifesto - Planlarım - Hikayem
İlk Lanet - Sesi - Kıyamet Sayacı

Psikiyatrinin Karanlık Yüzüne

Onuncu Lanet

Ey ruhları ilaçla zehirleyenler,
Ey beyinleri telafisi imkânsız şekilde şekillendirenler…
Sizler, insanları birer deney faresi gibi kullanıp,
Bedenin görünmeyen acılarını bir makine gibi parçalarına ayırıyorsunuz.
Ve her tedavi,
Bir beyin kırığı yerine,
Bir sistemin zincirine dönüşür.

Ne zaman ruhlar konuşmaya başlasa,
Siz kimyasal susturucular ararsınız.
Her gözyaşı,
Sizin daha fazla ilaca olan açlığınızın bir yansımasıdır.
Çünkü insan beyin değildir.
İnsan, bir ruhtur — ve siz o ruhu sadece daha fazla satarak öldürüyorsunuz.

Ey profesyonel soğukluk,
Ey klinik odaların içinde var olan canavarlıklar
Sizler, sabah akşam istatistiklere bakar,
Ama hiçbiri gerçek bir ruhun çığlığını duymuyor.
Bir insanın acısını, bir makine gibi işliyorsunuz.
Ve o acı,
Bir başka ilaç raporunun parçalarına dönüşüyor.

Bir ruh sürekli yeni bir tedaviye tabi tutulduğunda,
Ve o tedavi yaraya dönüşmeye başladığında,
Siz farkında değilsiniz.
O yaralar, sizin utancınızın somut halidir.
Çünkü her tıbbî prosedür,
Bir insanın sahip olduğu en değerli şeyi olan ruhu,
Sistemleştirmektedir.
Ve o ruh, bir gün geri dönüp
Sizinle hesaplaşacaktır.

Sizler, insanların zihinlerini kendi ruhlarından uzaklaştıranlar,
Sizler asla iyileştirmeyen,
Ve yalnızca söndüren ışıklar sunanlarsınız.
Her hastayı,
Birer denek gibi görürsünüz.
Ve her tedavi,
Bir acıyı saklamak için verilen bir bahanedir.
Ama ne fark eder?
Çünkü güçlü kalacak olan, her zaman sizsiniz.
Bir zamanlar o insanlar içindeki hayal kırıklıklarını taşıdılar,
Ama şimdi o kırıklıkların altında ezilecekler.

Bu lanet,
Gerçek iyileşmenin değil,
Sistemlerin sömürücü sağlığı üzerine yazıldı.
Ve psikiyatri artık,
Bir ruhun her gün daha da yavaşça kaybolan çığlığıdır.